Daha önce anlatmış olabilirim ama öyleyse bile bir defa daha anlatmam lazım. 83 sonbaharıydı. Anadolu Medeniyetleri Sergisini gezmek için gittiğimiz İstanbul’da, sonradan eşim olacak kız arkadaşımla birlikte, Eminönü’nden Sultanahmet’e çıkan yokuşların birinde, eski usul binalardan birinin kapısının üstüne asılmış Sergi Evi tabelası gördük. “Biraz da soluklanmış oluruz” diye “girelim” dedik. Ama daha kapının önündeki üç